86. Akademi Ödül Töreni için önümüzde uzun bir zaman olsa da bizler
havaya girdik, maratonu yakından takip ediyoruz.Ödül dağıtılacak
dallarda kimlerin aday olup yarışacağı şu an için en büyük
gündemimiz.Maratonla ilgilenen arkadaşlarımızın da bildiği gibi öne
çıkan yapımlar aşağı yukarı belli.Mercek altına aldığımız bu filmler
hakkındaki son bilgiler sürekli güncellenerek internet ortamına
düşüyor.Festivaller, test gösterimleri derken her gün farklı yorum ve
görüşlerle karşılaşıyoruz.Yapımların Oscar'daki durumları bu bilgilere
bağlı olarak sürekli değişiyor, yaptığımız tahminler bir
önceki aya
hatta haftaya göre farklılık gösterebiliyor.Aday adayları hakkındaki
tahminlerimi hem burada hem de farklı platformlarda daha önce belirtmeye
çalışmıştım ancak daha kapsamlı bir yazıyla hepsini pekiştirme
niyetindeyim.Elbette belirteceğim dallardaki düşüncelerim zaman
içerisinde değişiklik gösterecektir.Ayrıca tahmin yaptığım dal sayısı da
artacaktır.O nedenle yazımı belli aralıklarla güncelleyerek
tahminlerimi canlı tutmayı düşünüyorum.
Dosyada öncelikle seçtiğim 10 dal hakkındaki genel yorumlarıma yer vereceğim.Yazının sonunda da tahmin listelerimi paylaşacağım.
EN İYİ FİLM
En önemli dal ile başlayalım.Bilindiği gibi Grace of Monaco ve
Foxcatcher vizyon tarihleri değiştiğinden Oscar yarışından çekilmişti.Bu
2 yapımın şokunu üzerimizden atamamışken George Clooney'nin filmi
The Monuments Men de zaman sorunu nedeniyle yarışının dışında
kaldı.Clooney'i sevmem ancak Türkiye'de bir türlü hayran toplayamayan
filmden şahsen çok umutluydum.Yurt dışındaki yorumlar bizdeki gibi
acımasız değildi oysa.10 yapımlık en iyi film listemdeki yerine kesin
gözüyle baktığım The Monuments Men'in yarış dışı kalması beni üzdü
kısaca.
Yaptığım bilgilendirici girişten sonra bu dalın güçlü adaylarını kısa kısa inceleyelim.
12 Years A Slave:
Oscar'ın şu an için en çok öne çıkan yapımı.Steve McQueen imzalı film
maratonun başından beri iyi yorumlar alıyordu, hala da almaya devam
ediyor.Ana dalların çoğundan adaylık çıkaracak gibi.Son olarak Gotham
Ödülleri'nde aday gösterilen yapım, benim de en büyük favorim.Bu dalda
adaylığı çoktan garantileyen 12 Years A Slave'in ipi de göğüsleyeceğine
şimdiden inancım tam.
American Hustle: Maratona
güçlü bir rüzgarla başlayan American Hustle, ilk baştaki
parıltısını zamanla kaybetmişe benziyor.Fragmanlardan istediğimizi
alamamıştık.Test gösterimlerinden de harika görüşler çıkmadı ilk
etapta.Yönetmen David O. Russell'ın geçen yıl dikkatleri üzerine çeken
filmi Silver Linings Playbook oyunculuklarıyla göz
kamaştırıyordu.Yıldızlar geçidi American Hustle buradaki gücünü de tam
kullanamamışa benziyor.Tüm bunlara rağmen film hala bu dalın önemli
adaylarından.Akademi tarafından sevildiğini bildiğimiz Russell'i burada
es geçmezler düşüncesindeyim.
Nebraska: Tam bir
Oscar filmi olduğunu düşündüğüm Nebraska, adaylar açıklanana kadar
listemde yer alacak gibi duruyor.Yurt dışındaki tüm izlenimler ve
yorumlar olumlu.Bu durum filme adaylığı kazandıracaktır.Ancak
kendisini Winter's Bone'a benzetiyorum biraz.Nebraska da aynı Winter's
Bone gibi çok çaktırmadan önemli dallarda adaylık kapıp hepsinden eli
boş dönebilir.
Gravity: Gravity'e
her şeyden arınmış şekilde bakarsak beğendiğimi
söylerim.Ancak kendisini bir Oscar filmi olarak asla sevemeyeceim.Şahsi
fikrim bu dalı hiç hak etmediği yönünde.Muazzam bir görselliği ve
atmosferi var, kabul.Zaten görsel dallarda ödülleri toplayacak.Cuarón'un
tarzı da hissediliyordu, o da tamam.Ancak bana göre filmin ne senaryosu
var, ne de iyi kotarılmış bir oyunculuğu.Kısaca omurgası eksik.Hal
böyle olunca en iyi film dalında ne işi var diye sormak durumunda
kalıyorum.Yapım buna rağmen dünyada çok ses getirdi, büyük hayran
kitlesi topladı.Özellikle Türk sinemaseverler ve eleştirmenler Gravity'i
pohpohladıkça pohpohladılar.Film de bu etki sayesinde dalın kuvvetli
adaylarından biri haline geldi.İstemeye istemeye kendisini adaylar
arasına yazmak zorunda kalıyorum.
The Butler: Harika
bir Amerikan gişesi yapan The Butler, an itibariyle en az konuşulan
yapımlardan biri.Hakkında yorum yapana kolay kolay rastlayamıyorsunuz.Bu
da filmin rakiplerine göre biraz daha geriden
seyrettiğini gösteriyor.Ancak The Butler ilk günden beri arkasında
durduğum bir yapım.Akademi'nin dikkatini çekmesi muhtemel hikayesi
sayesinde son ana kadar savaşacaktır.
Inside Llewyn Davis:
Çok istememe rağmen Filmekimi'nde izleyemediğim bir filmdi.Coen
kardeşlerin son eseri her yerden övgü toplamakta.Yapımın aldığı
tüm tepkiler pozitif.İstisnasız herkesin film dalındaki listesinde yer
alıyor.Bu yılın en garanti adaylarından biri olarak kendisini
görebiliriz.
The Wolf of Wall Street:
Yetişecek mi, yetişmeyecek mi diye arada kaldığımız The Wolf of Wall
Street'ten olumlu haber gelmiş, prodüksiyon firmaları filmin Noel'de
gösterileceğini belirtmişlerdi.Bu açıklamayla yapım Oscar yarışına
dönmüş oldu.Maratona yeniden katılması film, oyunculuk, senaryo ve
yönetmenlik dallarını doğrudan etkileyeceğinden kendisine "kilit oyuncu"
diyebiliriz.Hakkında yapılacak yorumlara göre tüm tahminler
şekillenecek ancak Scorsese'nin olduğu yerde adaylıkların kaçmayacağını
da not alalım.
Rush: American
Hustle gibi muhteşem bir çıkış yakalayan Rush, bu dalın kan kaybedenleri
arasında.Şu sıralar çoğu platformda liste dışı kalmış
görünüyor.Şansının azaldığını düşünsem de listemden çıkarmaya henüz
gönlüm razı olmuyor.
Captain Phillips: Kendisi
için yazdığım eleştirimde bahsettiklerimden farklı şeyler
söylemeyeceğim.Normal şartlarda film dalında yarışacak potansiyel yok
kendisinde.Ancak "Kahraman Amerika" hamuruyla yoğrulduğundan listelerin
üstlerine doğru yol almış durumda.New York Film Festivali sonrasında
yapılan olumlu yorumlar bunu gösteriyor.Sadece burada değil, ana
dalların bir bölümünde kendisini görme ihtimalimiz yüksek.
Saving Mr. Banks:
Gizliden gizliye gönül bağı kurduğum bir yapım Saving Mr. Banks, ilk
günden beri de film dalı adaylarım arasında yer alıyor.Ancak Londra'dan
gelen yorumlar filme bu açıdan biraz darbe vurdu.Yapım güçlü senaryolu,
sağlam oyunculuk performanslarına sahip, audience friendy bir eser
olarak tanımlansa da bu kategori için yeterli bulunmadı.Ben yine de
Saving Mr. Banks'i adaylarım arasından çıkarmak için biraz daha
bekleyeceğim.
Prisoners: ABD'de
gişeleri altüst eden Denis Villeneuve'in Prisoners'ı yükselişe geçen
yapımlardan.Bu sene içerisinde izlediğim en iyi işlerden biriydi.Seyirci
gücünü kullanacak olması yarış için kendisini güçlü konuma
getiriyor.İleride yapacağımız tahminleri kökünden değiştirebilecek bir
potansiyeli var gibi duruyor şu an için.
Her: New York'tan
gelen olumlu izlenimler beni çok sevindirdi.Her ile alakalı negatif bir
yorum duymasam da Akademi'nin Spike Jonze'a karşı nasıl bir tutum
sergileyeceği henüz muamma.Adaylığına çok sıcak baktığım Her, üstündeki
yapımları tehdit etmeyi bırakmayacak gibi görünüyor.
August: Osage County:
Oyunculukları hakkında son derece olumlu eleştiriler yapılan yapımın
film dalındaki durumunu şekillendirecek bir yorum yoğunluğu yok.O
nedenle August: Osage County tam bir kapalı kutu.Ancak kendisini burada
aday olarak görürsek şaşırmam.Şahsi görüşüm bu yönde.
Blue Jasmine:
Maraton başlarken bu dalda adı hiç geçmiyordu.Ancak şimdilerin konuşulan
isimlerinden biri oldu Blue Jasmine.Cate Blanchett'in performansı ve
Woody Allen'ın senaryosu bu durumu şekillendiren en önemli etkenler.Ben
yine de buradan bir adaylık çıkaracağını sanmıyorum.
Philomena: Adı
yeni yeni konuşulmaya başlayan filmlerden.Önceleri sadece Judi Dench'i
duyuyorduk.Şimdilerde ise senaryo ve film dalında olumlu tepkiler
aldığını öğreniyoruz.Yapımın Dench dışınında da Oscar kozu olduğu
görülüyor.
Dallas Buyers Club:
Yükselişte olan filmlerden.Oyunculukları güçlü yapımın biraz olsun
silkelendiğini görsek de bu dalda aday olabileceğine çok ihtimal
vermiyorum.
All Is Lost: J. C.
Chandor'un tek kişilik filmi All Is Lost'un Cannes'de aldığı
eleştiriler olumluydu fakat bu daldaki rakiplerini geçebilir mi orası
tartışılır.Kendisine pek şans vermiyorum.
Diğer aday adayları: Fruitvale Station, The Secret Life of Walter Mitty
EN İYİ YÖNETMEN
Bu dalda 8 ismi biraz daha önde görüyorum.
Steve McQueen (12 Years A Slave):
Filmin kendisi gibi yönetmeni de çok güçlü.Adaylığına kesin gözüyle
bakmayan kimse yok.Tören gecesi en büyük favorim yine kendisi
olacak.Film dalında ödül 12 Years A Slave'e giderse -ki muhtemelen
gidecek- Steve McQueen de yönetmen ödülünü affetmez.
Alfonso Cuarón (Gravity):
Gravity'nin görsellikten sonraki en güzel yanıydı Cuarón.Tarzını
beğenmemek mümkün değildi.Bu nedenle adaylığın gelmeme ihtimali
yok.Ancak hala Y Tu Mamá También tarzı filmlerde daha başarılı olduğunu
düşünüyorum.
David O. Russell (American Hustle):
Akademi'nin David O. Russell hayranı olduğunu biliyoruz.Ne yaparsa
yapsın buradaki yeri ayrılmış gibi.The Fighter ve Silver Linings
Playbook'taki istikrarını American Hustle'da sürdürmeye devam edecektir.
Joel & Ethan Coen (Inside Llewyn Davis):
Joel ve Ethan Coen kardeşleri de Akademi tarafından sevilen isimler
arasında gösterebiliriz.Hem bu durum hem de Inside Llewyn Davis'in
aldığı pozitif eleştiriler onları öne çıkarıyor.Adaylıkları son
zamanlarda tehdit altındaymış gibi görünse de ilk beşimdeki yerlerini
koruyorlar.
Martin Scorsese (The Wolf of Wall Street):
The Wolf of Wall Street'in yeniden yarışa dahil olmasıyla birlikte
Scorsese ismi yukarılara doğru tırmanmaya başadı.Akademi, ustayı
ıskalamaz diye düşünüyorum.Zaten geçmişte aldığı adaylık sayısı bunu
doğruluyor.
Paul Greengrass (Captain Phillips):
Bu daldaki aday adayları arasında en hızlı yükselen
isim.Filmin milliyetçi duruşu kendisine adaylık getirebilir ancak
Affleck'in başına gelenleri de yaşayabilir.Aday olmasını istediğimi
söyleyemem.
Spike Jonze (Her):
Belgesel çekmeyi bırakıp Oscar yarışına dahil olan Jonze'nin bu dalda
aday olmasını yürekten isterim.Ancak film dalında da belirttiğim gibi
yeni Akademi'nin ona nasıl baktığını kestirmek güç.İşi Being John
Malkovich'te olduğundan daha zor bu sefer.
Alexander Payne (Nebraska):
The Descendants ve Sideways'de gösterdiği başarıyı düşünürsek bu dalın
önemli rakiplerinden biri haline geliyor Payne.Genelde güçlü kalemiyle
dikkat çeken yönetmenin senaryosuna katkı yapmadığı Nebraska'daki
performansını merakla bekliyorum.
Diğer aday adayları:
Woody Allen (Blue Jasmine), John Lee Hancock (Saving Mr. Banks), Ryan
Coegler (Fruitvale Station), J. C. Chandor (All Is Lost), Denis
Villeneuve (Prisoners), Lee Daniels (The Butler)
EN İYİ ERKEK OYUNCU
Erkek oyuncu dalı kaliteli isimlerle dolu.Rekabetin hat safhada
yaşanacağı bir gerçek.Aday adayları dar listeye girebilmek için çok ter
dökecekler.
Chiwetel Ejiofor (12 Years A Slave):
Yine liste başında 12 Years A Slave var.Chiwetel Ejiofor'un performansı
herkesi etkilemiş olacak ki en ufak olumsuz yoruma rastlamadık.Ben
adaylıktan ziyade ödüle kesin gözüyle bakıyorum.Rakipleriye arasındaki
farkı her geçen gün açıyor.
Bruce Dern (Nebraska):
Erkek oyuncu dalında ismini sürekli gördüğümüz bir diğer isim de Bruce
Dern.Nebraska oyunculuk performansına dayalı bir film olduğundan
kendisinin çıkardığı işin filmi buralara taşıdığını düşünüyorum.Cannes
Film Festivali'nde ödülü kazanan Dern'ü Oscar gecesinde aday olarak
göreceğiz.
Matthew McConaughey (Dallas Buyers Club):
Matthew McConaughey'e neler oluyor anlayamıyorum.Onu yıllarca sıradan
bir aktör olarak bildik biz.Kendisi içinde biriktirdiği yeteneğini bu
sene salmış demek ki.Dallas Buyers Club'daki performansı herkesin
dilinde olan aktörün Mud ile yardımcı erkek dalında da aday olma
ihtimali var.Bu yükselişin nedenini merak ediyor ve kendisini listeye
yazıyorum.
Robert Redford (All Is Lost):
Tek kişi üzerine kurulmuş bir filmde kötü performans gösterme şansınız
yoktur.İnternette yapılan olumlu yorumlara baktığımızda J. C. Chandor'un
Robert Redford seçiminde isabet kaydettiğini görüyoruz.Oscarlı aktörün
de böyle bir adaylığa ihtiyacı var.
Forest Whitaker (The Butler):
Bu daldaki jokerim Forest Whitaker.Kendisine maraton başından beri
yukarılarda şans verilmedi.Hala da verilmiyor.Buna rağmen çok beğendiğim
aktörün sürpriz yapabileceğini düşünüyorum.The Last King of Scotland'da
aldığı Oscar'ın ardından ikinci defa aday olan Whitaker'ın bir süre
daha arkasında durmaya karar verdim.
Leonardo DiCaprio (The Wolf of Wall Street):
Akademi tarafından hakkı en çok yenen oyuncu olarak
gösterebileceğimiz Leonardo DiCaprio, bu senenin en tehlikeli
isimlerinden biri.Biyografik karakterler konusunda uzmanlaştığından
ismini yukarılara yazabiliriz.Scorsese faktörünü de düşündüğümüzde
DiCaprio'nun adaylık şansının çok yüksek olduğunu görüyoruz.
Tom Hanks (Captain Phillips):
Captain Phillips'in sadece final sahnesinde coşan Hanks'in performansı
adaylık için yetmeyebilir.İsmi bu dalda iyiden iyiye konuşulsa da diğer
aday adaylarına biraz haksızlık olur diye düşünüyorum.Adaylık
kapması durumunda geçen sene Flight'taki tek sahnesiyle yarışmaya hak
kazanan Denzel Washington'dan farkı olmayacaktır.
Joaquin Phoenix (Her): Geçen
sene hak ettiği ödülü alamadığı için hakkının yendiğini düşünüyorum
ünlü aktörün.Kendisi ile ilgili muazzam yorumlar yapılmadığından işi
önceki seneye oranla daha zor gibi.
Hugh Jackman (Prisoners):
Filme yapılan olumlu yorumlardan kendisine de pay düştü.Şimdilik
şahane övgüler alıyor ancak bildiğimiz potansiyelinin dışına çıkmadığını
düşünüyorum.Kendisine adaylık getiren Les
Miserables'daki performansının altında kalmış.Yine de bu dalın sürpriz
yapmaya en müsait ismi.
Christian Bale (American Hustle):
American Hustle'ın oyunculuk dallarında gerilere düştüğünü
gözlemliyoruz.Filmin oyuncularından hiçbiri tam anlamıyla geçer not
alamadı.Christian Bale de bunlardan biri.Akademi'nin kendisine olan
önyargısını David O. Russell'ın The Fighter'ıyla kıran usta oyuncunun
performansı göz kamaştırıcı değilmiş.
Diğer aday adayları:
Christian Bale (Out of the Furnace), Oscar Isaac (Inside Llewyn Davis),
Daniel Radcliffe (Kill Your Darlings), Idris Elba (Mandela: Long Walk
To Freedom), Michael B. Jordan (Fruitvale Station), Chris Hemsworth
(Rush)
EN İYİ KADIN OYUNCU
Burası diğer dallara nazaran biraz daha derli toplu.Yazdığım ilk 6
adayın başı çekeceğini düşünüyorum.Diğerleri bu isimleri geride
bırakmaya çalışacak.
Cate Blanchett (Blue Jasmine):
Oscarlı Cate Blanchett bu senenin açık ara en iyi performansını
sergiledi Blue Jasmine'de.Yapımın başından sonuna kadar her sahneyi
domine etti.Adaylığını aylar öncesinden cebine koyan aktristin ödülü
alması da hiç zor olmayacak bana kalırsa.
Judi Dench (Philomena):
Adaylığı garanti gibi gözüken diğer bir isim de Judi Dench.Her gösterim
sonrası övgüler alan isim, Blanchett'in en büyük rakibi olacaktır
(Evet, Bullock değil.)
Meryl Streep (August: Osage County):
Efsane aktristin ismini buralarda görmekten hiç sıkılmıyorum,
sıkılmayacağım da.Kendisi adaylık için kombine aldığından sene başında 4
boş koltuk hesaplıyoruz.Bu yıl da farklı olmayacak.18. adaylığı
şimdiden hayırlı olsun.
Emma Thompson (Saving Mr. Banks):
Birkaç hafta önce adı zikredilmeyen tecrübeli aktris, Londra'da aldığı
övgüler sayesinde hızlı bir çıkış yapıp radarımıza girdi.Arkasına aldığı
bu rüzgarı koruyabilirse kendisini ilk beşte görürüz.
Sandra Bullock (Gravity):
Adını ne kadar yazmak istemesem de elim mahkum.Filmin yarısında kaskla
dolaşan, geri kalan bölümde de 1 dakika oyunculuk yapan Bullock'un nesi
beğenildi hiç anlayamayacağım.Neredeyse aday adayları arasında bile adı
geçmeyecek Naomi Watts'ın Diana performansı Bullock'tan
iyiydi.Kendisinde buraya girecek bir oyunculuk göremesem de Akademi
kendisini onurlandıracak gibi.
Amy Adams (American Hustle):
American Hustle kadın oyuncu dalında da bir adım geride kalmış
görünüyor.İlk günler adaylığına garanti gözüyle baktığım Amy Adams,
aldığı olumsuz eleştiriler nedeniyle az da olsa düşüşe geçti.Bir
sürprizle Sandra Bullock'u devre dışı bıraksa buna en çok sevinen ben
olurum herhalde.
Berenice Bejo (Le Passé):
Güzel yıldız 66. Cannes Festivali'nden ödülle döndü ancak performansı
çok tatmin edici değildi.Kapsamlı Oscar yarışında değerli rakiplerinin
gerisinde kalacaktır.İlk beşte görürsek büyük sürpriz olur.
Adèle Exarchopoulos (La vie d'Adèle): Exarchopoulos bu yılın en flaş isimlerinden biri.Tüm dünya onu konuşuyor.La vie d'Adèle'in medyadaki sansasyonel gücünü
arkasına alabileceğini düşünürsek kırmızı halıda yürüyebilir.Geçen yıl
Amour'la adaylık kapan Emmanuelle Riva, yabancı filmlerden oyuncu adayı
çıkabileceğini gösterdi.Akademi bu cüretkar kızımıza sıcak bakacak mı
göreceğiz.
Paulina Garcia (Gloria):
Bu yılın harika performanslarından biri.Kişisel görüşüm Akademi'nin
kendisini pas geçeceği yönünde.Berlin'den ödülle dönen Garcia'nın
çıkardığı başarılı iş güme gidecek ne yazık ki.
Diğer aday adayları: Naomi Watts (Diana), Greta Gerwig (Frances Ha), Julie Delpy (Before Midnight), Brie Larson (Short Term 12)
EN İYİ YARDIMCI ERKEK OYUNCU
Tam anlamıyla çorbaya dönen yardımcı erkek dalında büyük bir adaylık
çekişmesi yaşanacak.3 ismi garanti görüyorum ancak diğer adayların
kimler olacağını kestirmek güç.
Michael Fassbender (12 Years A Slave):
Adaylığını garanti gördüğüm ilk isim Fassbender.12 Years A Slave'deki
oyunculuğu övgülere boğulduğundan adı her yerde en üste yazılmış
durumda.Kendisi Oscar'ın kampanya çalışmalarından sıkıldığını ve bu tarz
işlere girmeyeceğini açıklayan ilk isimdi.
Jared Leto (Dallas Buyers Club): Üzerinde fazla konuşmaya gerek yok.Akademi Leto'nun marjinal rolüne kayıtsız kalamaz.Şansı yüzde yüzden fazla.
Tom Hanks (Saving Mr. Banks):
Londra'dan övgülerle ayrılan Tom Hanks favorilerim arasında.Saving Mr.
Banks'in en kuvvetli yanlarından birinin oyunculukları olduğu gizli
bilgi değil.Hanks'in Captain Phillips ile alacağı/alamayacağı ana dal
adaylığı burayı etkileyecektir.Kendisini Yardımcı Erkek'te göremezsem
benim için büyük sürpriz olur.
Daniel Brühl (Rush):
Brühl'ün performansı bu sene en beğendiklerim arasında.Ancak ilk
günlerdeki etkisini yavaş yavaş yitiriyor izlenimini edindim ben.Yine
de kendisine inanıyor ve adaylığını destekliyorum.
Barkhad Abdi (Captain Phillips):
Captain Phillips ile kalbimi çalan Somalili oyuncu adaylığı sonuna
kadar hak ediyor.Film çok göz önünde olduğundan Akademi'nin bu yeni yüzü
ıskalamayacağını düşünüyorum.
Jonah Hill (The Wolf of Wall Street): The
Wolf of Wall Street'in ikinci fragmanıyla beraber aniden patladı.Şu ana
kadarki en büyük yükseliş onun.Rakipleri için çok daha büyük bir tehdit
olacak gibi.
Bradley Cooper (American Hustle):
Çıtasını her geçen yıl daha da yukarıya çıkaran Bradley Cooper, artık
herkesin çalışmak istediği bir aktör konumuna geldi.Bu daldaki adaylık
durumu çok belirsiz ve kritik.Net bir şeyler söyleyemediğim tek isim.
James Gandolfini (Enough Said):
İsmini yazarken zorlandığım biri.Malum kendisini Haziran ayında
kaybetmiştik.Belki de bu durumdan kaynaklanan bir ivmeyle tırmanışa
geçmiş durumda.En acı olansa adaylık kaptığı takdirde bunu göremeyecek
olması.
Matthew McConaughey (Mud):
Ana oyunculuk kategorisinde olduğu gibi burada da adı geçiyor
McConaughey'nin.Aktör, Mud ile iyi eleştiriler almış durumda.Başarıyla
geçirdiği 2013 yılını 2 adaylıkla taçlandırabilir belki, ne dersiniz?
Jake Gyllenhaal (Prisoners):
Aktörün Prisoners performansını zayıf buldum.Rakiplerini tehdit
edebilecek bir yanı yok.Filmin başarısı kendisine yaramayacaktır bence.
James Franco (Spring Breakers): Aşırı yoğun bir Oscar kampanyası yapıp millete oy için yalvarıyormuş.Birileri kendisine hiç şansı olmadığını söylemeli.
Diğer aday adayları:
Jeremy Renner (American Hustle), John Goodman (Inside Llewyn Davis),
Harrison Ford (42), Will Forte (Nebraska), David Oyelowo (Lee Daniels'
The Butler), Geoffrey Rush (The Book Thief), Steve Coogan (Philomena),
Colin Farrell (Saving Mr. Banks), Matthew McConaughey (The Wolf of Wall
Street)
EN İYİ YARDIMCI KADIN OYUNCU
Burası Yardımcı Erkek'ten daha karmaşık.2 aday adayının yeri şimdilik
kesin gözüküyor.Diğer kontenjanlar için 6 performans kapışacak.
Oprah Winfrey (The Butler):
The Butler'ın Amerika gösteriminden beri konuşulan bir isim Winfrey.O
günden itibaren yardımcı kadın listelerinin zirvesinden
inmedi.Geçmişinde bir Oscar adaylığı bulunan aktrisin yeri garanti şu an
için.
Lupita Nyong'o (12 Years a Slave):
Bu yılın en çok konuşulan filminin bir başka göze çarpan ismiyle karşı
karşıyayız.O da aynı Winfrey gibi yerini sağlama almış gözüküyor.Yarışın
bu iki isim arasında geçmesi kuvvetle muhtemel.
Julia Roberts (August: Osage County):
Kendisini çok özlemiştik, sağolsun bu özleme son verdi.August: Osage
County'nin oyuncularını yarışacakları kategoriye göre konumlandırmak
ayrı bir mesai gerektiriyor."Kim ana dalda, kim yardımcıda yarışacak"
karmaşası sürerken perde arkasında yapılan kulisler ve ayarlamalar
sonucu Meryl Streep ana dala geçti.Julia Roberts da böylece yardımcı
kategoriye kaydı.Aldığı olumlu eleştirilerle tırmanışa geçen tecrübeli
yıldızın adaylık şansı oldukça yüksek.
Jane Squibb (Nebraska):
Nebraska'dan Dern dışında adaylık çıkacağını düşünmüyordum.Ancak
Squibb'in iyiden iyiye konuşulması onu bu dalın güçlü aday adaylarından
biri yaptı.Performansını görene kadar hakkında yapılan olumlu yorumlara
itimat etmek durumundayız.
Octavia Spencer (Fruitvale Station):
Fruitvale Station'daki performansı benim için tatmin
ediciydi.Eleştirmenler de farklı düşünmüyorlar.Ancak bu zorlu yarışta
ilk beş içerisinde tutunabilecek mi, çok emin değilim.
Jennifer Lawrence (American Hustle):
Geçen sene ana kategoride Oscar'a uzanan Lawrence için American
Hustle'ın en iyisi olduğu söyleniyor fakat hiçbir platformda kendisine
ilk beşte yer verilmemiş.Aday olmaması beni sevindirir.Diğer isimlerin
kapışmasını görmek beni daha çok cezbediyor.
Margo Martindale (August: Osage County):
Yaklaşık bir ay önce adaylık şansının çok yüksek olduğu
konuşulan Martindale, diğer aday adayları için gelen olumlu yorumların
artmasıyla geri plana düştü.Yeni gösterimlerle birlikte gücünü geri
kazanacağını düşünüyorum.Kesinlikle listenin en kuvvetli isimlerinden.
Sally Hawkins (Blue Jasmine):
Blue Jasmine'in Cate Blanchett'ten sonra en çok konuşulan
ismiydi.Kendisini bu dalın gizli favorisi olarak görüyorum.Eleştirmenler
şansını düşük görse de sürprizlere her zaman açık olmak lazım.
Diğer aday adayları:
Amy Adams (Her), Naomie Harris (Mandela: Long Walk To Freedom),
Scarlett Johannson (Her), Lea Seydoux (La vie d'Adèle), Sarah Paulson
(12 Years a Slave), Melissa Leo (Prisoners)
SENARYO DALLARI
Oscar'ın yakın tarihine bakarak uyarlama senaryo yarışlarının özgün
senaryo dalına oranla daha çetin geçtiğini söyleyebiliriz.Bunun nedeni
farklı kaynaklardan adapte edilen (kitap, tiyatro oyunu, kısa hikaye
vs.) metinlerin özgün yazılmış eserlerden daha fazla
olması.Senaristlerin bu tarz kaynakları kullanmayı tercih ettiklerini
söyleyebiliriz.Ancak bu sene iki dalın da çekişme açısından dengeli
olduğunu düşünüyorum.Aday adayları içerisinden seçim yaparken çok
dikkatli davrandım ve oldukça zorlandım.Akademi üyeleri de aynı
oranda zorlanacaklardır.
Uyarlama senaryo dalının öne çıkan yapımı yine 12 Years A Slave.John
Ridley'nin çıkardığı iş söylenenlere göre standartların çok
üstündeymiş.Bu kategoride 12 Years A Slave'in bir adım önde olduğunu
rahatlıkla söyleyebiliriz.August: Osage County'yi yazan Tracy Letts,
John Ridley'e sorun çıkarabilecek ilk kişi görünümünde zira filmin
senaryosu olumlu eleştiriler almaya devam ediyor.İlk adaylığını yaşamak
isteyen Billy Ray, Captain Phillips ile şansını deneyecek.Amerika'ya
duyduğu hayranlığı kalemine yansıttığından kendine yer bulması zor
olmayacaktır.The Wolf of Wall Street ile yarışa yeniden katılan Terrence
Winter da bu dalda öne çıkan isimlerden.İlk beşin sonuna geldiğimde ise
arada kaldığımı görüyorum.Bir yanda Before Midnight, diğer yanda
Philomena var.Before Midnight birçok kişinin kalbini çalmış bir
yapım.Senaryosunun ne kadar güçlü olduğunu biliyoruz.Ancak ilk
gösterimleriyle birlikte atağa kalkan Philomena'nın da hakkını
yemeyelim.Oscar'a uyumlu hikayesini senaryosuyla perçinlemiş olması
yüksek ihtimal.O nedenle azınlıkta kalacağımı bilmeme rağmen
Philomena'yı öne sürüyorum şimdilik.
Özgün senaryo dalının en tepesine yazacağımız isme kimse
şaşırmayacaktır.Kim mi bu isim? Tabii ki Woody Allen.Onun olduğu yerde
aksini düşünme şansımız yok.Blue Jasmine adaylığı kafadan
kapacak.Londra'da en çok övülen tarafı senaryosu olan Saving Mr. Banks
ikinci sırama yerleşiyor.Yukarılara oynamaya çalışan Nebraska'nın Bob
Nelson tarafından yazılan metni de inanıyorum ki bu dalın kuvvetli
adaylarından biri olacaktır.Coen kardeşleri tabii ki
unutmadım.Kategorinin adına yakışır biçimde özgün olan Inside Llewyn
Davis'in yerini ayırdım.Son sırama ise ıskalamadan Eric Singer ve David
O. Russell'ın kaleminden çıkan American Hustle'ı koydum.Spike Jonze'un
Her'i içinse adaylıkları her an değiştirebilecek bir potansiyeli
olduğunu söyleyelim.Bu dalda Gravity'i konuşmaya gerek bile yok.
EN İYİ KURGU
İzlediklerim içerisinde kurgusunu en beğendiğim filmler Rush ve Captain
Phillips oldu.Gravity'i de buraya kolayca ekleyebiliriz.Son yıllarda
yara almış olmasına rağmen "En İyi Film" kategorisinin belirleyicisi
olarak gördüğümüz yönetmen-kurgu dalı teorisini baz alırsak 12 Years A
Slave'in buraya çok net girebileceğini söyleyebilirim.Ancak adaylığının
garanti olduğunu iddia edeceğim tek bir yapım var, o da The Wolf of Wall
Street.Martin Scorsese ile birlikte tam 3 kez Oscar kazanmış usta
kurgucu Thelma Schoonmaker'ın varlığı bu inancımın
nedeni.Akademi kendisini asla göz ardı etmeyecektir.
YABANCI DİLDE EN İYİ FİLM
76 aday adayı başvusuru ile Akademi tarihinde bir rekora imza atan dalda
yarışacak yapımlardan sadece Le Passé (The Past) ve Gloria'yı
izleyebildim.Bu iki filmle alakalı oluşan genel kanıyla paralellik
gösterdiğimden listemdeki yerlerini ayırdım.Yurtdışında olduğu kadar
ülkemizde de ilgi gören Danimarka yapımı The Hunt, adaylığını
desteklediğim diğer bir film.Eleştirmenler tarafından yüksek şans
verilen başka bir eser ise Suudi Arabistan temsilcisi Wadjda.Listemin
son sırasına Avustralya yapımı The Rocket'i yerleştiriyorum.Bu beşliyi
zorlayacak en güçlü adaylardan biri Kanada için yarışan Gabrielle.
"Blue is the Warmest Color neden yok" diye soranlarınız olabilir.Yapımın
burada yarışmama sebebi başvuru tarihini kaçırmış olması.O nedenle
Fransa'yı Renoir isimli film temsil ediyor.
Şimdi listelerimize geçelim.
EN İYİ FİLM
4. Robert Redford (All Is Lost)
3. Tom Hanks (Saving Mr. Banks)
4. Jane Squibb (Nebraska)
5. Octavia Spencer (Fruitvale Station)
0 yorum:
Yorum Gönder